İklim değişikliği rüzgarı da susturuyor

Küresel enerji dönüşümünün temel unsurlarından biri olan rüzgar enerjisi, iklim değişikliğinin öngörülmeyen bir etkisiyle karşı karşıya kalma riski taşıyor. Nature Climate Change dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, özellikle kuzey yarımkürede uzun süreli düşük rüzgar dönemlerinin, yani “rüzgar kuraklıklarının”, yüzyılın sonuna kadar %15’e kadar artabileceğini ortaya koydu. Bu durum, rüzgar türbinlerinin elektrik üretim verimliliğini ciddi biçimde düşürebilir.

ENERJİ ÜRETİMİNDE UZUN SÜRELİ DÜŞÜŞ RİSKİ

Leibniz Hannover Üniversitesi ve Hameln Güneş Enerjisi Araştırma Enstitüsü’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışma, Avrupa, ABD, Çin’in kuzeydoğusu, Japonya ve Hindistan gibi büyük enerji üretim merkezlerinde halihazırda rüzgar kuraklıklarının kaydedildiğini belirtiyor. İklim değişikliğinin etkisiyle bu tür dönemler hem daha sık yaşanacak hem de daha uzun sürecek.

ARTIŞ BEKLENİYOR

İklim modeli projeksiyonlarına göre, ılımlı bir iklim senaryosu olan SSP2-4.5 altında, 2100 yılına kadar rüzgar kuraklıklarının süresi %5 ila %15 arasında uzayabilir. Bu riskten en fazla etkilenecek bölgeler arasında ABD, Çin’in kuzeydoğusu, Rusya ve Avrupa öne çıkıyor.

RÜZGAR KURAKLIĞI

Rüzgar kuraklığı, rüzgar türbinlerinin düşük kapasiteyle uzun süre çalıştığı dönemleri tanımlar. Kapasite faktörü 1’e ne kadar yakınsa türbin o kadar verimli çalışır. Ancak bu gibi kuraklık dönemlerinde kapasite faktörleri keskin biçimde düşüyor. Araştırmaya göre, bazı bölgelerde bin yılda bir yaşanabilecek şiddetteki aşırı rüzgar kuraklıkları 400 saate kadar devam edebilir.

KUZEYDE AZALAN RÜZGARLAR, GÜNEYDE ARTIŞ EĞİLİMİ

Bilim insanları, kuzey yarımküredeki bu değişimin arkasında “Arktik amplifikasyon” etkisinin olduğunu belirtiyor. Kutup bölgeleri daha hızlı ısındıkça, ekvatorla aralarındaki sıcaklık farkı azalıyor ve bu da rüzgar akımlarını zayıflatıyor. Buna karşın, güney yarımkürede kara alanlarının hızlı ısınması rüzgar hızlarını yer yer artırabilir.

ENERJİ ALTYAPISI BU TEHLİKEYE NE KADAR HAZIR?

Carbon Brief’e konuşan uzmanlar, rüzgar kuraklıklarının enerji arzında geçici kesintilere yol açabileceğini, ancak bunun kontrol altına alınabilir bir durum olduğunu ifade ediyorlar. Rüzgar enerjisinin, güneş, hidro, nükleer ve enerji depolama gibi kaynaklarla entegre edilmesi; ayrıca ülkeler arası şebeke bağlantılarının artırılması, bu riski hafifletebilir. Örneğin, İngiltere ile İspanya arasındaki elektrik iletim hattının güçlendirilmesi, farklı bölgelerdeki hava koşullarının birbirini dengelemesine katkı sağlayabilir.

UZUN VADELİ STRATEJİLER KAÇINILMAZ

Araştırmacılar, enerji sistemlerinin çeşitlendirilmesi, uzun mesafeli iletim hatları, enerji depolama yatırımları ve bölgesel şebeke dayanıklılığı gibi konuların enerji planlamalarında mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Bu araştırma, iklim değişikliğinin enerji sistemleri üzerindeki olası etkilerine dikkat çeken kritik bir erken uyarı görevi görüyor. Kaynak: Manşet Haber - Haber Merkezi
Benzer Videolar