TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meclis’in 28. Dönem 4. Yasama Yılı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, hem iç siyaset hem de İsrail-Filistin gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“NETANYAHU HÜKÜMETİ MEŞRUİYETİNİ KAYBETTİ”
Kurtulmuş, İsrail hükümeti hakkında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bütün dünyanın nefretini toplamış olan bir hükümetten bahsediyoruz. Netanyahu hükümetinden bahsediyoruz. Dünyada bu anlamda halkların nezdinde geniş kitlelerin nezdinde meşruiyetini kaybetmiş bir İsrail hükümetinden bahsediyoruz. Dolayısıyla eğer böyle bir saldırganlığı, bu kadar büyük bir vahşeti yeni bir adım olarak ortaya koyarsa dünyanın birçok yerinde çok daha güçlü bir İsrail karşıtı, siyonizm karşıtı, Netanyahu karşıtı bir dalga ortaya çıkar.”
“İSRAİL’İN YALNIZLAŞMA SÜRECİ DEVAM EDECEK”
“İsrail, arkasındaki güçlü devletlere rağmen medyada, siyasette, askeri alanda güçlü olduğunu düşünürken Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Netanyahu konuşurken salonun boşalması bunun göstergesidir. Dünya milletleri İsrail’i yalnızlaştırdı, bu süreç devam edecek. İsrail’in uluslararası sularda Küresel Kararlılık Filo’suna saldıracağına ihtimal vermiyorum. Eğer böyle bir delilik yaparlarsa sonuçları İsrail açısından fevkalade ağır olur.”
“MECLİS DEMOKRASİNİN MERKEZİ”
Kurtulmuş, resepsiyondaki geniş katılımın önemine değinerek, “Biz bütün siyasi görüşlerin mücadele ettiği, fikirlerin tartışıldığı alanın TBMM olduğunu her zaman söylüyoruz. Bu resepsiyon, demokrasimizin olgunluğunu gösteriyor” dedi.
CHP’nin resepsiyona katılmamasına ilişkin soruya Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanı’nın özel oturumda konuşmasına katılmak fikirlerini kabul etmek anlamına gelmezdi. Keşke CHP de Genel Kurul salonunda olsaydı. Bu, siyasi nezakete daha uygun olurdu” şeklinde yanıt verdi.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Anayasa süreci hakkında da konuşan Kurtulmuş, Meclis’te oluşan diyalog ortamının önemine vurgu yaptı:
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda farklı partilerden vekiller bugüne kadar üç kararı ittifakla aldı. Bu olgunluk yeni anayasa için umut verici. Özgürlükçü, demokratik, katılımcı ve kapsayıcı bir anayasanın yapılması bakımından önemli bir fırsat var. Türkiye 50 yıllık terör sorununu çözmüş bir Meclis’e sahip. Dolayısıyla anayasa, iç tüzük ve seçim yasası gibi meseleleri de rahatlıkla çözebilir.”
Kaynak: İHA
