Irak, pazartesi günü son yılların en büyük elektrik krizlerinden birini yaşadı. Ülke genelinde saatler süren geniş çaplı kesinti, milyonlarca insanı karanlığa mahkûm etti. Elektrik Bakanlığı, sistemin tamamen devre dışı kaldığını, bunun da Bâbil ve Kerbela’da rekor sıcaklıklar ve artan tüketim nedeniyle meydana geldiğini açıkladı.
TÜM SİSTEM ÇÖKTÜ
Bakanlık Sözcüsü Ahmed Musa, “Eşi görülmemiş sıcaklıklar, tüketim talebinin artması ve milyonlarca ziyaretçinin bulunduğu Bâbil ve Kerbelâ’daki yüksek yük nedeniyle iki enerji nakil hattı devre dışı kaldı. Bu da şebekenin aniden 6 bin megavattan fazla kayıp yaşamasına neden oldu” dedi. Musa, frekanstaki ani dalgalanmanın üretim birimlerini devre dışı bıraktığını ve bunun tüm sistemin çökmesine yol açtığını ifade etti. Ekipler, üretim birimlerini kademeli olarak devreye almak için çalışıyor.
ULUSAL ŞEBEKE AŞIRI SICAKLA MÜCADELEDE
Temmuz ayında etkisini gösteren aşırı sıcaklar, Türkiye’de elektrik talebinin rekor seviyelere ulaşmasına neden oldu. Özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde uzun yılların ortalamasının üzerinde seyreden sıcaklıklar, günlük elektrik tüketimini zirveye taşıdı. Talep, kısa süreli olarak 54,7 GW seviyesine ulaştı. Bu durum, ulusal elektrik şebekesi üzerinde yoğun bir baskı yarattı.
GÜNEYDOĞU’DA TÜKETİM PATLAMASI
Dicle Elektrik’in hizmet verdiği bölgede temmuz ayında elektrik tüketimi, haziran ayına kıyasla yüzde 57 arttı. Özellikle Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’de artan tarımsal sulama ile kaçak elektrik kullanımı, trafoları ağır yük altında bıraktı.
MERSİN’DE TRAFOLAR YANDI
Mersin’de 95 yılın en yüksek sıcaklığının kaydedilmesi, trafoların patlamasına neden oldu. Bazı mahallelerde elektrik kesintileri 8 saati aştı, jeneratörü olmayan vatandaşlar büyük sıkıntı yaşadı.
YENİLEBİLİR ENERJİ YATIRIMI ÖN PLANDA
Türkiye, Irak’taki gibi tam bir sistem çöküşü yaşamasa da mevcut altyapı ve iklim baskısı karşısında kırılgan durumda.
Bu yüzden, bireysel ve toplumsal düzeyde hazırlıklı olmak hayati önem arz ediyor. Her vatandaşın enerji tasarrufunu alışkanlık haline getirmesi kadar, devletin ve yerel yönetimlerin de enerji altyapısını güçlendirmesi, yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırması ve iklim değişikliğine uyum politikalarını hayata geçirmesi büyük önem taşıyor.
Çocukluğumuzdan beri hafızamıza kazınan, basit gibi görünen ama hayatımızı şekillendiren güçlü bir öğüt var: Kullanmadığın ışığı kapat, suyu boşa akıtma. Bu bilinç, hem bugünün enerji krizlerini önleyecek hem de geleceğin sürdürülebilir Türkiye’sini inşa edecek.
Kaynak: Manşet Haber – Haber Merkezi
