Ukrayna’nın önde gelen enerji şirketi DTEK, Kiev ve Dnipropetrovsk bölgelerinde toplam 400 MWh kapasiteli batarya enerji depolama sistemi (BESS) kurmayı planlıyor. Proje, yaklaşık 600 bin haneye iki saat boyunca elektrik sağlayabilecek kapasiteye sahip olacak. Bu yatırımın, savaş ortamında sürekli hedef alınan enerji altyapısını daha dayanıklı hale getirmesi ve ülkenin enerji arzını güvence altına alması amaçlanıyor.
DEPOLAMA GÜVENLİK İÇİN KRİTİK
Enerji uzmanları, Ukrayna’daki bu girişimin batarya depolamanın yalnızca yenilenebilir enerji entegrasyonuna katkı sağlamakla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda kriz dönemlerinde stratejik bir güvenlik unsuru olduğunun altını çiziyor.
KÜRESEL PAZAR 2030’A KADAR 10 KAT BÜYÜYECEK
EY-Parthenon tarafından hazırlanan Batarya Enerji Depolama Sistemleri raporuna göre, dünya genelinde kurulu kapasitenin 2030’a kadar 160 GWh’den 1.800 GWh’ye çıkarak 10 kat artması bekleniyor. Gelirlerin ana bölümünü enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları sağlıyor.
TÜRKİYE İÇİN YÜKSEK POTANSİYEL
Türkiye, küresel pazar değerlendirmelerinde “düşük-orta olgunluk seviyesinde ama yüksek getiri potansiyeline sahip” bir ülke olarak öne çıkıyor. EPDK verilerine göre Aralık 2023’te toplam 5.968 batarya depolama başvurusu yapılırken, Eylül 2024’e gelindiğinde 34 GWh’lik kapasite için ön lisans onayı verildi.
ENERJİ GÜVENLİĞİ İÇİN STRATEJİK ADIM
Ukrayna’nın savaş şartlarında dahi devreye aldığı 400 MWh’lık proje, batarya depolama yatırımlarının enerji arz güvenliği için ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Türkiye’de de hızla artan yenilenebilir yatırımların sürdürülebilirliği, güçlü bir depolama altyapısının oluşturulmasıyla mümkün olacak. Uzmanlar, depolama kapasitesinin güçlendirilmesinin yalnızca arz güvenliği için değil, aynı zamanda ülkenin ulusal direncini artırmak açısından da kritik bir ihtiyaç haline geldiğini vurguluyor.
Haber Merkezi