Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) tarafından yayımlanan yeni rapora göre, dünya genelinde sera gazı emisyonları tarihinde ilk kez düşüş eğilimine girdi. Fakat bu olumlu gelişme, küresel enerji dönüşümünün hızla sürdürülmesi gerektiği gerçeğini değişime neden olmuyor.
KÜRESEL EMİSYONLAR TARİHİ DÖNÜM NOKTASINDA
UNFCCC’nin Ulusal Katkı Beyanları (NDC) Sentez Raporu, 2024–2025 döneminde 64 ülkenin yeni iklim taahhütlerini analiz etti. Bu ülkeler, küresel emisyonların üçte birini oluşturmuş durumda. Ülkelerin yüzde 89’u ekonominin tamamını kapsayan hedefler belirlerken, bu taahhütlerle 2035 yılına kadar emisyonlarda sadece yüzde 17’lik azalma tahmin ediliyor.
Özellikle yenilenebilir enerji yatırımları, enerji verimliliği projeleri ve fosil yakıttan çıkış planlarının küresel emisyon eğrisini aşağı çektiğini belirtti.
“İNSANLIK EMİSYON EĞRİSİNİ İLK KEZ AŞAĞI BÜKMEYİ BAŞARDI”
UNFCCC İcra Sekreteri Simon Stiell, bu değişimi “insanlığın dönüm noktası” olarak tanımladı: “BM öncülüğünde yürütülen işbirlikleri ve ulusal çabalar sayesinde, insanlık ilk kez emisyon eğrisini aşağı doğru bükmeyi başardı. Ancak bu ilerleme hâlâ yeterince hızlı değil” ifadelerini kullandı.
Stiell, temiz enerji dönüşümünün sadece iklim hedefleri açısından değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma açısından da büyük fırsatlar sunduğunu belirtti: “Yenilenebilir enerjiye geçiş hızlandıkça, iklim eylemi 21’inci yüzyılın ekonomik büyüme ve istihdam motoru haline geliyor” şeklinde konuştu.
ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ EKONOMİK FIRSATLAR YARATIYOR
BM’nin analizine göre, küresel enerji sistemlerinde yaşanan dönüşüm sayesinde toplam sera gazı emisyonlarının 2035’e kadar yaklaşık yüzde 10 oranında düşmesi ön görülüyor.
Bu düşüşte özellikle:
Güneş ve rüzgar enerjisinin yaygınlaşması,
Elektrikli araç kullanımındaki artış,
Fosil yakıt sübvansiyonlarının azaltılması etkili oldu.
Ancak Stiell, mevcut hızın Paris Anlaşması hedeflerini yakalamaya yetmeyeceği uyarısında bulundu:
“Her yıl ilerleme kaydediyoruz ama bu tempo yeterli değil. Temiz enerjiye yatırım yapmayan ülkeler ekonomik olarak da geride kalacak” ifadelerine yer verdi.
COP30 ZİRVESİ: DÜNYA İÇİN KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI
Önümüzdeki COP30 İklim Zirvesi, ülkelerin yeni NDC hedeflerini açıklayacağı ve küresel enerji dönüşümünün ivme kazanacağı bir süreç olarak değerlendiriliyor. Stiell, bu zirvenin yalnızca emisyon hedeflerini değil, temiz enerjiye eşit erişim konusunu da merkeze alması gerektiğini vurguladı: “COP30’da dünya, enerji dönüşümünü nasıl hızlandıracağını ve sosyal faydalarını nasıl adil biçimde paylaşacağını göstermek zorunda. Temiz enerjiye geçiş herkesin ortak kazancı olmalı” belirtti.
Haber Merkezi