Belçika merkezli Hidrojen Konseyi ve McKinsey & Company iş birliğiyle hazırlanan “Küresel Hidrojen Pusulası 2025” ve Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) “Küresel Hidrojen Görünümü 2025” raporlarına göre, dünya genelinde temiz hidrojen yatırımları 510 projede 110 milyar doları aştı.
SEKTÖRDE HIZLI BÜYÜME VE İPTALLER
Son bir yılda yatırımlar 35 milyar dolar artarken, 2020’den bu yana yıllık ortalama büyüme yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. Fakat proje stoğunun olgunlaşmasıyla birlikte yeni açıklamaların sayısında düşüş yaşandı. Son 18 ayda 50’den fazla proje iptal edilirken, bunların yüzde 80’i erken aşamadaki yenilenebilir hidrojen girişimlerinden oluştu.
KÜRESEL KAPASİTE
Taahhüt edilen yıllık 6 milyon tonluk temiz hidrojen kapasitesinin 1 milyon tonu devrede bulunuyor. Gecikmeler hesaba katıldığında mevcut projelerin 2030’a kadar 9 ila 14 milyon ton kapasite sağlayabileceği öngörülüyor.
-
Çin, elektroliz kurulumunda dünya lideri olarak 2022’den bu yana kapasitesini 6 kat artırdı.
-
Kuzey Amerika, düşük karbonlu hidrojen projelerinde ön plana çıktı.
TALEP VE KULLANIM ALANLARI
Dünya genelinde 3,6 milyon ton/yıl bağlayıcı satış taahhüdü bulunuyor, bu da kapasitenin yaklaşık yüzde 60’ına karşılık geliyor.
-
Avrupa Birliği’nde en büyük talep rafinaj ve amonyak üretiminden geliyor.
-
Japonya ve Güney Kore’de enerji üretiminde temiz amonyağın birlikte yakılması öne çıkıyor.
-
AB, ABD, Japonya ve Güney Kore’de 2030’a kadar yaklaşık 8 milyon ton, Çin’de ise 2 milyon ton temiz hidrojen talebi bekleniyor.
IEA’DAN AŞAĞI YÖNLÜ GÜNCELLEME
IEA raporuna göre, küresel hidrojen talebi 2024’te yüzde 2 artarak 100 milyon tona ulaştı. Fakat kapasite öngörüsü ilk kez aşağı yönlü güncellendi.
-
2030 için öngörülen 49 milyon ton düşük emisyonlu hidrojen potansiyeli, iptaller ve gecikmeler nedeniyle 37 milyon ton seviyesine çekildi.
-
Gerilemenin yüzde 80’inden fazlası elektroliz projelerinden kaynaklandı.
DÜŞÜK EMİSYONLU HİDROJENİN PAYI ARTIYOR
2024’te düşük emisyonlu hidrojen üretimi yüzde 10 artışla 1 milyon tona yaklaşsa da toplam üretimde payı yüzde 1’in altında kaldı. 2030 yılına gelindiğinde bu oranın yüzde 4’e ulaşacağı öngörülüyor. Etkili politikalarla birlikte 6 milyon tonluk ek kapasite devreye girebilir.
POLİTİKALAR BELİRLEYİCİ OLACAK
IEA, yüksek maliyetler, belirsiz talep, düzenleyici çerçevenin eksikliği ve altyapı yavaşlığının düşük emisyonlu hidrojenin yaygınlaşmasını sınırladığını vurguladı. Yine de 2020’den bu yana 200’ün üzerinde proje için yatırım kararı alındı ve sektör gelişimini sürdürüyor.
Haber Merkezi
