12 Haziran 2025 Perşembe
Yavuz Sultan Selim Köprüsü, çevre dostu uygulamalarıyla bir başarıya daha imza attı. Yıllık elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılayan köprü, I-REC (International Renewable Energy Certificate) sertifikasını almaya hak kazandı. Bu uluslararası geçerliliğe sahip belge, köprünün sürdürülebilir enerji kullanımını resmen tescil etti.
Trakya Elektrik Perakende Satış A.Ş. (TREPAŞ) aracılığıyla alınan I-REC sertifikası, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yılda 2303 megavatsaat (MWh) elektrik tükettiğini ve bu enerjinin tamamen yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını belgeliyor. Bu sayede köprü, yılda 1.024,84 ton karbondioksit salımının önüne geçerek önemli bir çevresel katkı sağlıyor.
Bu karbon azaltımı, yılda ortalama 22 kilogram CO₂ emen yaklaşık 46.584 ağacın çevresel etkisine denk geliyor. Böylece köprü yalnızca bir ulaşım altyapısı değil, aynı zamanda karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sunan yeşil bir proje olarak da öne çıkıyor.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu İşletmesi Genel Müdürü Alper Akar, yapılan çalışmaları değerlendirerek, “Köprümüz, estetik ve mühendisliğin buluştuğu bir sembol olmanın ötesinde, çevreye duyarlı yaklaşımıyla da örnek teşkil ediyor. Aldığımız I-REC sertifikası, yenilenebilir enerji kullanımındaki kararlılığımızın bir yansımasıdır. Sürdürülebilir ulaşım altyapıları konusunda ülkemize ve dünyaya öncülük etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
I-REC, kurumların kullandığı elektrik enerjisinin ne kadarının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını belgeleyen saygın bir uluslararası sistem olarak biliniyor. Bu sertifikayla, Yavuz Sultan Selim Köprüsü çevre dostu işletmecilik anlayışını belgelendirmiş oldu.
Kaynak: Manşet Haber
Türkiye’nin Karadeniz’de yürüttüğü doğal gaz keşif ve üretim çalışmaları, 2020 yılında Sakarya Gaz Sahası’nda gerçekleştirilen ilk büyük keşifle ivme kazandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucu tespit edilen rezerv miktarı bugün itibarıyla 785 milyar metreküpe ulaştı.
29 Mayıs 2020’de Haydarpaşa Limanı’ndan yola çıkan Fatih Sondaj Gemisi, Filyos Limanı’ndaki hazırlık sürecinin ardından Karadeniz’e açıldı. 20 Temmuz 2020’de Tuna-1 lokasyonunda sondaja başlayan gemi, 21 Ağustos’ta Türkiye tarihinin en büyük deniz altı doğal gaz keşfini gerçekleştirdi. İlk açıklanan rezerv miktarı 320 milyar metreküpken, yapılan ilave sondajlar sonucunda bu rakam kısa sürede 405 milyar metreküpe revize edildi.
Fatih’in ardından Kanuni, Abdülhamid Han ve Yavuz sondaj gemileriyle birlikte bölgede faaliyetler hız kazandı. Sismik araştırmalar ise Barbaros Hayreddin Paşa ve MTA Oruç Reis gemileriyle sürdürüldü. Derin deniz sondajlarıyla rezerv miktarı önce 540, ardından 710 milyar metreküpe yükseldi. Son olarak Göktepe-3 kuyusunda Mayıs 2025’te yapılan keşif ile toplam rezerv 785 milyar metreküpe ulaştı.
Keşfedilen gazın işlenmesi için Zonguldak’ın Filyos beldesinde Doğal Gaz İşleme Tesisi inşa edildi. Tesis, 2023 yılında devreye alındı ve Karadeniz gazı ilk kez ulusal iletim sistemine aktarıldı. Bu gelişmeyle birlikte yerli enerji kaynakları evlere ulaşmaya başladı.
Karadeniz’deki üretim kapasitesini artırmak amacıyla tasarlanan Osman Gazi üretim platformu, Türkiye’nin ilk yüzer üretim ve depolama tesisi (FPSO) olma özelliğini taşıyor. Çanakkale’de bakım ve modernizasyon süreci tamamlanan platform, 27 Mayıs 2025’te Karadeniz’e uğurlandı ve 1 Haziran’da Filyos Limanı’na demirledi.
298,5 metre uzunluğunda, 56 metre genişliğinde olan Osman Gazi, günlük 10,5 milyon metreküp gaz işleme, 10 milyon metreküp ise transfer kapasitesine sahip. 140 kişilik mürettebatla denizde yaklaşık 20 yıl boyunca aktif olarak görev yapacak.
İlk fazda günlük 9,5 milyon metreküplük üretimle yaklaşık 4 milyon haneye gaz ulaştırıldı. 2026’da ikinci fazla birlikte bu rakamın iki katına, 2028’de ise üçüncü fazla dört katına çıkarılması hedefleniyor. Osman Gazi’nin göreve başlamasıyla birlikte Karadeniz gazının günlük üretimi 20 milyon metreküpe ulaşacak.
Mevcut veriler 785 milyar metreküplük rezervi gösterse de, bazı sismik ve uydu analizlerine göre bölgede 1 trilyon metreküpe kadar potansiyel rezerv bulunabileceği tahmin ediliyor. Bu öngörüyle birlikte Türkiye, Karadeniz’deki arama ve üretim çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor.
Kaynak: Manşet Haber
Türk mühendisliğinin ürünü olan Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi, Somali açıklarında gerçekleştirdiği 234 günlük görevi başarıyla tamamladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geminin Somali deniz yetki alanlarına ilişkin önemli veriler topladığını belirtti.
Türkiye ile Somali arasında 24 Temmuz 2024’te imzalanan Üretim Paylaşım Anlaşması çerçevesinde görevlendirilen Oruç Reis, 4 Ekim 2024 tarihinde Türkiye’den yola çıktı. Süveyş Kanalı üzerinden 25 Ekim’de Mogadişu’ya ulaşan gemi, burada 3 ayrı blokta toplam 4 bin 464 kilometrekarelik alanda 3 boyutlu sismik veri topladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Oruç Reis’in görevine başlaması öncesinde 5 Ekim’de düzenlenen törende gemiyi Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nden uğurladı. Görev boyunca donanma desteğiyle korunan gemi, Somali kıyılarında yürüttüğü bilimsel çalışmaları başarıyla tamamladı.
Görev süresince büyük takdir toplayan Oruç Reis, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud tarafından ziyaret edildi. Mahmud, yürütülen çalışmalar ve gösterilen özveri nedeniyle mürettebata teşekkür ederek Türkiye ile Somali arasındaki iş birliğinin önemine dikkat çekti.
Toplamda 234 gün süren görevini tamamlayan Oruç Reis, 15 Haziran 2025’te Mogadişu Limanı’ndan ayrılarak Türkiye’ye dönüş yolculuğuna başlayacak. Yaklaşık 15 günlük seyahatin ardından Temmuz başında Filyos Limanı’na ulaşması beklenen gemi, burada bakım ve onarım sürecine alınacak.
Bakım sürecinin tamamlanmasının ardından Oruç Reis’in Ağustos ayı itibarıyla yeni görevine hazır hale getirilmesi planlanıyor. Bakan Bayraktar, geminin topladığı verilerin Ankara’da analiz edileceğini belirterek, “Analiz sonuçlarına göre belirlenen noktalarda sondaj çalışmaları başlatılacak. Elde edilen bu veriler, Somali’nin deniz yetki alanlarının gelecekteki enerji potansiyelini ortaya koyacak” açıklamasında bulundu.
Kaynak: Manşet Haber
Çevre dostu yapı teknolojileri ve enerji verimliliği ilkeleri doğrultusunda geliştirilen yeşil bina uygulamaları, Türkiye’de ve dünyada giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle kentleşmenin hız kazandığı bölgelerde, güneş enerjisi destekli iklimlendirme çözümleri, akıllı termostatlar ve pasif soğutma teknikleri hem enerji tasarrufu sağlıyor hem de karbon ayak izini azaltıyor.
Türkiye’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen “Enerji Kimlik Belgesi” uygulaması, yeni ve mevcut binaların enerji performansının iyileştirilmesini hedefliyor. Bakanlık verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde enerji kimlik belgesi almış bina sayısı 1,5 milyonu aştı.
Ayrıca Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği kapsamında, yeni yapılacak yapıların asgari enerji verimliliği seviyesine ulaşması zorunlu hale geldi. Yönetmelik, binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik ederken, ısıtma-soğutma sistemlerinde akıllı otomasyonların entegrasyonunu da öneriyor.
Son yıllarda özellikle kamu binalarında ve konut projelerinde güneş enerjisi destekli iklimlendirme sistemleri kullanımında artış gözlemleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2023 çevre istatistiklerine göre, konutlarda güneş enerjili su ısıtıcılarının kullanım oranı %13’e ulaştı.
Uzmanlara göre, pasif soğutma teknikleri –örneğin çapraz havalandırma, cephe gölgelendirme ve yalıtım sistemleri– sıcaklık kontrolünde düşük maliyetli ve sürdürülebilir çözümler sunuyor. Bu sistemlerin yaygınlaşması, yaz aylarında klima kullanımını azaltarak elektrik talep zirvelerini düşürüyor.
İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya gibi büyükşehirlerde, belediyeler yeşil bina sertifikalı projelere imar teşviki sağlıyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği destekli projeler aracılığıyla, düşük karbonlu şehir altyapısı geliştirme çalışmaları sürüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2024–2030)” kapsamında, bina sektöründe 2030’a kadar %15’e varan enerji tasarrufu hedefleniyor.
Kaynak: Manşet Haber – Haber Merkezi
Samsun, bu yıl ikincisi düzenlenen “Enerjide Yapay Zekâ Zirvesi”ne ev sahipliği yaptı. Samsun, Sinop, Çorum, Amasya ve Ordu’da elektrik dağıtım hizmeti veren Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş. (YEDAŞ), enerji sektöründe yapay zekâ teknolojilerinin kullanımına odaklanan etkinliği büyük katılımla gerçekleştirdi.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan YEDAŞ Bilgi Teknolojileri Koordinatörü Mehmet Sami Ensari, 2025 yılının şirket içinde “Yapay Zekâ Yılı” olarak ilan edildiğini açıkladı. Ensari, yıl boyunca düzenlenen eğitimler, çalıştaylar ve söyleşilerle bu vizyonun sahada karşılık bulduğunu belirtti.
Etkinliğin öne çıkan konuşmacılarından biri olan teknoloji lideri Süreyya Ciliv, inovasyonun iş dünyasındaki belirleyici rolünü vurguladı. “Başarı denemekten geçer” diyen Ciliv, yapay zekânın yalnızca bir araç değil, aynı zamanda rekabette fark yaratma aracı olduğunu söyledi. “Her gün bu sistemleri nasıl daha iyi hâle getiririz sorusunu sormayan şirketler uzun vadede ayakta kalamaz” ifadesini kullandı.
Zirvede konuşan İlke Savaşan, üretken yapay zekâ sistemlerinin yalnızca içerik üretimiyle sınırlı olmadığını belirtti. Savaşan; süreç yönetimi, müşteri ilişkileri ve karar destek sistemlerinde bu teknolojilerin etkin kullanıldığını, enerji gibi büyük veri odaklı alanlarda büyük avantajlar sağladığını aktardı.
Dr. Osman Tufan Doğan ise enerji sektörünün dijital dönüşümünü ele aldı. Genişletilmiş mikro şebekeler, haberleşme altyapılarının enerji sistemlerine entegrasyonu ve yapay zekâ destekli izleme-yönetim çözümleri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Talep yönetimi, enerji verimliliği ve Ar-Ge süreçlerinde yapay zekânın oynadığı rolü örneklerle açıkladı.
Zirvede genel olarak yapay zekânın; süreç optimizasyonu, kaynak verimliliği ve sistem esnekliği gibi konularda enerji sektörüne sunduğu katkılar detaylandırıldı. Katılımcılar, teknolojik dönüşümün sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu şekilde şekillenmesi gerektiğini vurguladı.
Kaynak: Manşet Haber