11 Temmuz 2025 Cuma
Enerji alanında faaliyet gösteren girişimciler için önemli bir dijital adım atıldı. Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) öncülüğünde kurulan Girişimci Proje ve Finansman Platformu (GPFP), girişimcileri bir araya getirerek sektörel iş birliklerini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Platforma https://girisimci.tenmak.gov.tr adresi üzerinden erişilebiliyor. İlk aşamada, enerji girişimcilerine yönelik bir forum işlevi görecek olan sistem; kullanıcıların bilgi paylaşımı yapmasına, proje fikirlerini duyurmasına ve sektörel bağlantılar kurmasına olanak tanıyor.
İlerleyen dönemde ise GPFP’nin, girişimcilere yönelik finansman kaynakları ve destek mekanizmaları konusunda daha kapsamlı hizmetler sunması bekleniyor. Böylece hem yatırımcılar hem de yenilikçi projeler için sürdürülebilir bir ekosistem oluşturulması amaçlanıyor.
TENMAK yetkilileri, platformun enerji girişimciliğini teşvik etmesinin yanı sıra, Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sunacak yenilikçi projelerin önünü açacağını vurguluyor.
Kaynak: Manşet Haber
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Viyana’da düzenlenen 9. OPEC Uluslararası Semineri kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. “Petrol Piyasaları: Enerji Güvenliği, Büyüme ve Refah” başlıklı oturumda konuşan Bayraktar, Türkiye’nin enerji vizyonunu ve gelecek planlarını paylaştı.
Enerji arz güvenliğini sağlama, dışa bağımlılığı azaltma ve karbon nötr bir ekonomi hedefi doğrultusunda çalıştıklarını belirten Bayraktar, Türkiye’nin her gün pazara 2 milyon varil petrol ve 86 milyon kişiye yetecek elektrik sağlamak zorunda olduğunu vurguladı. “Bu nedenle sadece tek bir enerji kaynağını ya da teknolojiyi tercih etme gibi bir lüksümüz yok,” dedi.
Bayraktar, önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini dört kat artırmayı planladıklarını açıkladı. Bu hedefin, enerjide sürdürülebilirliği sağlama açısından kritik olduğunu ifade etti.
2020 yılında Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz rezervlerine dikkat çeken Bayraktar, halihazırda bu kaynakla 4 milyon haneye gaz sağlandığını söyledi. 2025’te bu rakamın 8 milyona, 2028’de ise 16 milyon haneye ulaşacağını duyurdu.
Enerji arz güvenliği kapsamında nükleer enerjinin önemine de değinen Bakan Bayraktar, Diyarbakır’da geleneksel olmayan yöntemlerle petrol ve gaz üretimi için dört saha belirlediklerini söyledi. “Dışa bağımlılığı azaltma hedefimiz doğrultusunda, nükleer enerjiye ‘hayır’ deme şansımız yok,” diyerek Türkiye’nin 20 gigavatlık nükleer kapasite hedefini yineledi.
Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nda günlük 1,5 milyon varil kapasiteli önemli bir potansiyele sahip olduklarını belirten Bayraktar, bu hattın yeniden faaliyete geçmesini umduklarını ifade etti. Türkiye’nin LNG altyapısıyla doğalgaz alım-satım kabiliyetini güçlendirdiğini belirterek, bir FSRU gemisinin yaz aylarında Mısır’a gönderileceğini de duyurdu.
Bayraktar, çok yakında Suriye’ye doğalgaz tedarikine başlanacağını da açıklayarak, projeye Azerbaycan’ın devlet enerji şirketi SOCAR’ın ortak olabileceğini söyledi. “Bu adım, Suriye’de hayatın normalleşmesine katkı sunabilir,” dedi.
Seminer kapsamında Bakan Bayraktar; Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, Venezuela Başkan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Delcy Rodríguez ile Irak Başbakan Yardımcısı ve Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani ile de birebir görüşmeler gerçekleştirdi.
Kaynak: Manşet Haber
Yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandıran Çin, enerji güvenliğini artıracak dev bir projeye imza attı. Ülkenin kuzeyindeki İç Moğolistan bölgesinde yer alan Ulan Chab kentinde, dünyanın en büyük santral bağlantılı enerji depolama tesisinin temeli atıldı. Proje, Çin’in devlete bağlı inşaat ve mühendislik şirketi PowerChina tarafından yürütülüyor.
Tesis tamamlandığında 1 gigavatlık (GW) enerji üretim kapasitesine ve 6 gigavat saatlik (GWh) enerji depolama alanına sahip olacak. Güneş ve rüzgâr gibi sürekliliği olmayan enerji kaynaklarından elde edilen elektrik, doğrudan üretildiği noktada depolanabilecek. Bu sayede hem arz güvenliği sağlanacak hem de şebeke üzerindeki yük dalgalanmaları minimize edilecek.
Projede lityum demir fosfat (LFP) teknolojisine sahip batarya sistemleri kullanılacak. 46,7 hektarlık geniş bir alana kurulacak tesiste, her biri 5,016 MWh kapasiteli 1.200 batarya ünitesi ile dört adet 250 MVA gücünde transformatör yer alacak. Bu sistem, üretim fazlası olduğu anlarda şebekeye destek sağlayarak sistemin istikrarlı çalışmasına katkı sunacak.
Yaklaşık 833 milyon dolara denk gelen 6 milyar yuanlık yatırımla hayata geçirilen projenin, yalnızca altı ay gibi kısa bir sürede tamamlanması hedefleniyor. Tesis, aynı bölgede kurulu bulunan 1,5 GW kapasiteli rüzgâr enerjisi üssüyle entegre çalışarak üretim sürekliliğini ve şebeke kararlılığını destekleyecek.
Proje kapsamında inşa edilecek olan 220 kilovoltluk (kV) yeni iletim hattı, tesisi bölgedeki 500 kV’luk trafo merkezine bağlayacak. Bu bağlantı sayesinde Çin’in batıdan doğuya elektrik iletiminde yaşadığı tıkanıklıklar önemli ölçüde azaltılacak. Aynı zamanda proje, geleneksel kömürlü santrallerin yük dengeleme görevini üstlenerek çevresel etkileri azaltacak.
Tesisin devreye girmesiyle birlikte yılda yaklaşık 1,2 milyon tonluk karbon salımının önüne geçileceği öngörülüyor. Bu sayede Çin, hem karbon nötr hedeflerine bir adım daha yaklaşacak hem de fosil yakıt bağımlılığını azaltma yönünde önemli bir ivme kazanacak.
Kaynak: Manşet Haber – Haber Merkezi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Pakistan’da önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, iki ülke arasında savunma, ticaret, eğitim ve enerji gibi birçok alanda iş birliğinin hızla güçlendiğini vurguladı. Enerji sektörüne özel bir parantez açan Fidan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile Pakistan’ın ulusal petrol şirketleri arasında yapılan yeni anlaşma kapsamında, Pakistan açıklarında ortak petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine başlanacağını duyurdu. Bu adımın iki ülke açısından bir “ilk” olduğunu vurgulayan Fidan, bu iş birliğinin somut sonuçlarının önümüzdeki süreçte görüleceğini belirtti.
Fidan, Nisan ayında imzalanan bu enerji anlaşmasının iki ülkenin uzun vadeli ortaklık vizyonunun bir parçası olduğunu belirterek, “Bu iş birliği ile şirketlerimiz Pakistan kıyılarında ortak petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerine girişecek. Enerji alanında yapısal, kalıcı ve stratejik bir adım atmış bulunuyoruz” dedi. Ayrıca nadir elementler, madencilik ve enerji teknolojileri konusunda da teknik iş birliğinin derinleştirilmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine de değinen Dışişleri Bakanı, Türkiye ile Pakistan arasındaki yıllık ticaret hacminin 5 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini ifade etti. Bu kapsamda ulaştırma, gümrük ve lojistik alanlarında somut adımlar atılmaya başlandığını belirten Fidan, mevcut hava yolu bağlantılarının etkin biçimde çalıştığını; ancak deniz, kara ve demir yolu hatlarının da güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Maarif Vakfı’nın Pakistan’da 80’in üzerinde okul işlettiğini hatırlatan Fidan, bu eğitim ağının genişletileceğini açıkladı. Savunma sanayi alanında ise iki ülke arasında yürütülen projelerin stratejik önem taşıdığını ve bu iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha da güçlendirileceğini belirtti.
Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshaq Dar ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Fidan, Türkiye’nin Pakistan’la olan kardeşlik ilişkilerinin kurumsal bir ortaklığa dönüştürülmesi gerektiğini ifade etti. Enerji, savunma ve diplomasi alanlarında yürütülen ortak mekanizmaların bunun göstergesi olduğunu belirten Fidan, Türkiye-Pakistan enerji ortaklığının sadece iki ülke için değil, bölgesel enerji dengeleri açısından da kritik öneme sahip olduğunu söyledi.
Konuşmasında Pakistan’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) verdiği desteğe teşekkür eden Fidan, Gazze’de yaşanan insani drama da dikkat çekti. İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının uluslararası dikkati Gazze’den uzaklaştırmaması gerektiğini vurgulayan Fidan, Türkiye’nin Filistin halkının yanında olmayı sürdüreceğini belirtti.
Türkiye’nin enerji alanındaki dış politikası çeşitlenmeye devam ediyor. Libya, Azerbaycan, Irak ve Türkmenistan gibi ülkelerden sonra şimdi de Pakistan’la ortak deniz üstü arama faaliyetlerine girilmesi, Türkiye’nin sadece enerji tüketicisi değil aynı zamanda üretici ve yönlendirici bir aktör olma hedefinin göstergesi olarak yorumlanıyor. TPAO’nun bu hamlesi, Türk enerji şirketlerinin uluslararası alandaki etkinliğini artırma yolunda atılmış stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: Manşet Haber
Avrupa, Haziran ayının son günlerinden itibaren etkisini artırarak devam eden şiddetli sıcak hava dalgasının enerji sistemleri üzerindeki baskısını ciddi şekilde hissetti. Klimaların yoğun kullanımı ve artan soğutma ihtiyacı, birçok ülkede elektrik talebini keskin şekilde yükseltirken, elektrik fiyatları da rekor seviyelere ulaştı.
Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından hazırlanan analize göre, Avrupa genelinde artan sıcaklıklar günlük elektrik tüketiminde önemli artışlara yol açtı. Termometrelerin 40 dereceyi aştığı İspanya’da 28 Haziran-1 Temmuz tarihleri arasında elektrik talebi bir önceki haftaya kıyasla yüzde 14 arttı. Benzer şekilde Fransa’da yüzde 9, Almanya’da ise yüzde 6’lık artış gözlendi.
Sıcaklıkların yalnızca talebi değil, arz kapasitesini de etkilediği görüldü. Özellikle soğutma sistemlerine bağımlı olan termik ve nükleer santrallerde üretim sorunları yaşandı. Fransa’da 18 nükleer santralden 17’si, nehir sularının ısınması nedeniyle üretimini azaltmak ya da tamamen durdurmak zorunda kaldı. Benzer durum Almanya ve İsviçre gibi ülkelerdeki santrallerde de gözlemlendi.
Artan talep ve düşen arz dengesizliği, spot piyasalarda elektrik fiyatlarının sert yükselmesine yol açtı. 1 Temmuz akşam saatlerinde megavatsaat başına elektrik fiyatı Polonya’da 470 euro, Almanya’da 400 euro seviyesine kadar çıktı. 24 Haziran – 1 Temmuz döneminde günlük elektrik fiyatlarındaki artış oranları ise şöyleydi:
Almanya: %175
Fransa: %108
Polonya: %106
İspanya: %15
Tüm bu zorluklara rağmen Avrupa elektrik sisteminin büyük bir arz krizi yaşamadan ayakta kalmasında güneş enerjisinin rolü büyük oldu. Haziran, Avrupa Birliği ülkelerinde güneşten elektrik üretiminin en yüksek seviyeye ulaştığı ay olarak kayıtlara geçti. Almanya gibi bazı ülkelerde sıcak günlerde güneş enerjisi üretimi 50 GW seviyelerine ulaştı. Bu üretim, ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 33 ila 39’unun güneşten karşılanmasını sağladı.
Ember’in analizine göre, ülkeler arası güçlü elektrik bağlantıları sayesinde, şebekeler aşırı yük altında dahi esnek kalabildi. Enterkonnekte sistemler, elektrik fazlası olan ülkelerin diğer ülkelere destek verebilmesini sağladı. Bu durum, arzın dengelenmesi ve kesintilerin önlenmesi açısından belirleyici oldu.
Ember Avrupa Programı Direktörü Pawel Czyzak, “Elektrik şebekesi yüksek baskı altında testi geçti, ancak enerji depolama sistemlerimiz hâlâ yetersiz” değerlendirmesinde bulundu. Gündüz saatlerinde güneşten gelen fazla üretimin depolanamaması nedeniyle gün batımından sonra arz düşüşü yaşandı ve bu da fiyatları artırdı.
Czyzak, sıcak hava dalgalarının artık geçici bir sorun değil, kalıcı bir gerçeklik olduğuna dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
Talep esnekliğini artıran tarifeler
Batarya depolama sistemleri
Akıllı şebeke teknolojileri
Şebeke destekli inverter sistemleri
“En büyük fırsat, gündüz güneşten üretilen enerjiyi depolayıp, akşam klima gibi yüksek tüketimli sistemlerde kullanmak,” diyen Czyzak, bu çözümlerin gelecekte Avrupa’nın enerji güvenliği için kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.
Kaynak: Manşet Haber – Haber Merkezi