13 Haziran 2025 Cuma
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, enerji ve maden yatırımlarının önünü açacak önemli bir düzenlemenin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulduğunu açıkladı. Yeni düzenleme ile birlikte çevresel izin süreçlerinin ciddi şekilde kısaltılması hedefleniyor.
Bakan Bayraktar, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, “ÇED, orman izinleri, imar izinleri gibi uzun ve karmaşık bürokratik işlemlerin daha kısa sürede tamamlanmasını sağlayacak yeni bir mekanizma devreye girecek. Böylece 48 ayı bulabilen izin süreçleri 18 aya kadar düşürülebilecek” ifadelerini kullandı.
Düzenlemenin, özellikle yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açmayı amaçladığını vurgulayan Bayraktar, “Enerji projelerinin çevresel etkilerini minimize ederek daha verimli ve hızlı şekilde hayata geçirilmesini sağlayacağız” dedi.
Yeni mekanizmayla birlikte ruhsat ve izin süreçlerinde öngörülebilirliğin artırılacağını belirten Bayraktar, yatırımcıların karşılaştığı belirsizliklerin azaltılacağını, kamu denetiminin ve çevresel sorumluluğun ise güçlendirileceğini dile getirdi. Bayraktar, düzenlemenin kamu gelirlerinde azalmaya yol açmadan sektörü destekleyeceğini ifade etti.
Öte yandan, ÇED süreçlerinin kısaltılması yönündeki bu adımın, çevre savunucuları ve sivil toplum kuruluşları tarafından eleştirilebileceği değerlendiriliyor. Özellikle doğaya olası etkilerin yeterince analiz edilmeden projelere onay verilmesi endişesi kamuoyunda tartışmalara yol açabilir.
Bakan Bayraktar açıklamasının sonunda, “Enerji ve madenlerde arz güvenliğimizi güçlendirecek ve cari açığı azaltacak bu düzenlemenin milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum” sözleriyle mesajını tamamladı.
Haber Merkezi: Melisa Altuntaş
Günlük yaşamı kolaylaştıran teknolojilerin hızla gelişmesiyle birlikte birçok kişi evlerini daha akıllı ve verimli hale getirmenin yollarını arıyor. Her geçen gün internete bağlanabilen ve uzaktan kontrol edilebilen cihazların artması, yaşam alanlarında dijital dönüşümü hızlandırıyor. Aydınlatmadan ısıtma sistemlerine, güvenlikten enerji yönetimine kadar birçok işlem artık akıllı telefonlar veya sesli asistanlar üzerinden kontrol edilebiliyor.
Küresel ölçekte akıllı ev teknolojilerine olan ilgi hızla artarken, 2024 itibarıyla yaklaşık 128 milyar dolara ulaşan pazar büyüklüğünün, 2034 yılına kadar 1.405 milyar doları aşması bekleniyor. Bu alandaki uzmanlığıyla dikkat çeken Legrand Türkiye Grubu, bünyesindeki Netatmo markasıyla evleri daha akıllı, güvenli ve konforlu hale getirmenin 5 temel yolunu paylaşıyor.
Gelişmiş güvenlik çözümleriyle evinizi uzaktan izlemek ve anında bildirim almak artık mümkün. Kamera sistemleri, hareket sensörleri, duman dedektörleri ve alarmlar entegre biçimde çalışarak olası tehditlere karşı etkili koruma sağlıyor. Netatmo Akıllı İç Mekan Kamera, yüz tanıma teknolojisi sayesinde davetsiz misafirleri kolayca ayırt ederken, entegre çalışan Akıllı Siren, farklı ses seçenekleriyle caydırıcı etki yaratıyor. Bu sistemler, kullanıcıya gerçek zamanlı uyarılar sunarak güvenliği bir üst seviyeye taşıyor.
Isıtma ve soğutma sistemlerini ihtiyaç doğrultusunda yöneten akıllı termostatlar, hem yaşam konforunu artırıyor hem de enerji tasarrufu sağlıyor. Netatmo Akıllı Termostat ve Akıllı Klima Modülü, evde kimse yokken gereksiz enerji tüketimini önlüyor. Kullanıcılar bu sistemleri mobil uygulama aracılığıyla diledikleri an kontrol edebiliyor ve ideal sıcaklık ayarlarını uzaktan belirleyebiliyor.
with Netatmo sistemleri sayesinde, evinizdeki aydınlatma, priz ve elektrikli cihazları akıllı telefonunuzla uzaktan kontrol edebilirsiniz. Bir cihaz gereğinden fazla çalıştığında ya da olağan dışı enerji kullanımı tespit edildiğinde anlık bildirim alarak hızlıca müdahale edebilirsiniz. Bu hem enerji verimliliği sağlar hem de güvenliği artırır. Prizleri gezip tek tek kontrol etmek yerine, tüm sistemi cebinizden yönetmek artık çok daha pratik.
Gerçek zamanlı hava durumu takibi yapabilen akıllı sistemler, dış ve iç ortam verilerini analiz ederek size günlük yaşam planlamasında yardımcı olur. Netatmo Akıllı Hava İstasyonu, sıcaklık, nem ve hava kalitesi gibi önemli çevresel değerleri ölçerken, Yağmur Ölçer ve Rüzgar Ölçer gibi tamamlayıcı ürünler sayesinde özellikle doğayla iç içe yaşayanlar ya da tarımla uğraşanlar için önemli avantajlar sunar. Böylece hava koşullarına göre önceden hazırlık yapmak kolaylaşır.
Evde daha fazla vakit geçirilen bu dönemde, iç mekan hava kalitesi sağlıklı yaşam için büyük önem taşıyor. Netatmo Akıllı Hava Kalite Monitörü, sıcaklık, nem, ses seviyesi ve karbondioksit oranını düzenli olarak ölçerek iç ortamı ideal düzeyde tutmanıza yardımcı olur. Bu sistem sayesinde geçmiş verilere ulaşabilir, evinizdeki hava koşullarındaki değişimleri takip edebilir ve gerekli önlemleri zamanında alabilirsiniz.
Kaynak: Manşet Haber
İsrail’in İran’ın başkenti Tahran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarının ardından enerji piyasalarında sert dalgalanmalar yaşandı. Jeopolitik gerilimin tırmanmasıyla birlikte Brent petrolün varil fiyatı yüzde 12 artış gösterdi.
Dün 69 dolar seviyelerinde işlem gören Brent petrol, saldırıların ardından hızlı bir yükselişle 78 dolara kadar çıktı. Gün içinde bir miktar gerileyen fiyat, sabah saatlerinde 75 dolar seviyesinde dengelendi.
Kaynak: Manşet Haber
İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından dünya enerji ticaretinin kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı, yeniden küresel gündemin merkezine oturdu. Bu dar su yolu, Orta Doğu’daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretiminin dünya pazarlarına ulaştırılmasında hayati bir rol oynuyor.
Basra Körfezi ile Umman Denizi’ni birbirine bağlayan Hürmüz Boğazı üzerinden, Orta Doğu ülkeleri günlük 17 ila 20 milyon varil ham petrol ve kondensatı dünya piyasalarına sevk ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, bu hacmin yaklaşık yüzde 70’i Asya ülkelerine, başta Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore olmak üzere ulaştırılıyor.
Sadece petrol değil, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden çıkan LNG sevkiyatlarının büyük bölümü de Hürmüz Boğazı üzerinden yapılıyor. Küresel LNG ticaretinin yaklaşık yüzde 20’si bu bölgeden geçiyor. Avrupa da bu sevkiyatın önemli alıcıları arasında yer alıyor.
Geçmişte yaptığı açıklamalarda Hürmüz Boğazı’nı kapatabileceğini dile getiren İran, bu yönde henüz bir adım atmadı. Ancak İsrail’in son saldırıları sonrası bölgede gerilimin daha geniş bir çatışmaya dönüşebileceği ihtimali, bu kritik su yolunun kapanabileceği yönündeki küresel endişeleri artırdı.
Saldırıların ardından petrol fiyatlarında hızlı bir yükseliş yaşandı. Brent petrolün varil fiyatı, gün içinde yüzde 7’nin üzerinde artışla 73,58 dolara kadar çıktı. Uzmanlara göre, Hürmüz Boğazı’nın kapanması halinde küresel petrol akışının yüzde 20’si etkilenebilir ve petrol fiyatları 100 dolar seviyelerine ulaşabilir.
Bazı analizlere göre İran, ekonomik çıkarları ve Çin gibi büyük ticaret ortaklarına olan enerji bağı nedeniyle Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya istekli olmayabilir. Ülkenin neredeyse tüm petrol ihracatı bu geçiş yoluna bağlı durumda.
İngiltere merkezli UKMTO ve BIMCO, artan gerilimin deniz yollarında askeri hareketliliği tırmandırabileceği ve ticari gemi trafiğini doğrudan etkileyebileceği yönünde uyarılarda bulundu. Özellikle tanker taşımacılığı yapan firmalar için tehdit algısı artmış durumda.
İsrail ordusu, sabah saatlerinde Tahran, Tebriz, İsfahan’daki Natanz nükleer tesisi, Loristan ve Kirmanşah gibi kentlere eş zamanlı hava saldırıları düzenledi. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve 6 nükleer bilim insanı dahil çok sayıda üst düzey isim hayatını kaybetti.
Tahran’daki saldırılarda sivil yerleşim alanlarının da hedef alınması sonucu çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği bildirildi. Bu durum uluslararası kamuoyunda endişe ve tepkiyle karşılandı.
Kaynak: Manşet Haber
İsrail, son günlerde tehdit açıklamalarında bulunduğu İran’a yönelik saldırısını gece saatlerinde gerçekleştirdi. Başkent Tahran başta olmak üzere bazı bölgelerin hedef alındığı saldırı, Orta Doğu’da tansiyonu yükseltti. Yaşanan gelişme, yalnızca siyasi dengeleri değil, küresel piyasaları da etkiledi.
İsrail’in saldırısı sonrası enerji piyasalarında sert yükseliş yaşandı. Petrol fiyatları yüzde 7’nin üzerinde artış gösterdi. Küresel ölçekte jeopolitik risklerin artması, yatırımcıları endişelendirirken, ham petrol fiyatlarında dalgalanma hız kazandı.
Saldırının ardından Türkiye saatiyle 04.10 itibarıyla, Brent petrolün varil fiyatı yüzde 7,40 artarak 74,49 dolarayükseldi. Bu artış, son haftalardaki en sert fiyat sıçramalarından biri olarak kayıtlara geçti.
Aynı saat diliminde, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatı da yüzde 7,86 oranında artışla 73,39 dolaraçıktı. Uzmanlar, İsrail-İran geriliminin sürmesi halinde petrol fiyatlarında yukarı yönlü seyrin devam edebileceği uyarısında bulunuyor.
Kaynak: Manşet Haber