Türkiye, sahip olduğu nadir toprak elementleri (NTE) bakımından dünyanın en zengin beş ülkesi arasında bulunuyor. Ancak bu stratejik kaynaklar bugüne kadar sanayi ve teknoloji üretimi açısından potansiyelinin çok altında değerlendirilmişti.
Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri, nadir toprak elementlerinin devlet eliyle aranması, işletilmesi ve işlenmesini öngören; aynı zamanda hammadde olarak yurt dışına satışını yasaklayan kanun teklifini imzalayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ STRATEJİK MADENLERDE
Kanun teklifinin gerekçesinde, nadir toprak elementlerinin Türkiye’nin sanayi, savunma, enerji ve yüksek teknoloji üretiminde kilit rol oynadığının altı çizildi. Özellikle Eskişehir–Beylikova sahasının dünya ölçeğinde önemli bir rezerv alanı olduğuna dikkat çekilerek, bugüne kadar bu kaynakların yalnızca pilot tesis seviyesinde değerlendirildiği belirtildi.
Teklif, bu stratejik madenlerin artık ulusal çıkarlar doğrultusunda, yüksek katma değerli üretimle değerlendirilmesini ve ülke sanayisine katkı sağlayacak şekilde kullanılmasını amaçlanıyor.
“BU ZENGİNLİK TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ AMA PAZARLIK KONUSU YAPTILAR”
Kanun teklifine ilişkin açıklamada, milletvekilleri: “Nadir toprak elementlerine sahip dünyadaki ilk 5 ülkeden biriyiz. Bu zenginlik, Türkiye’nin geleceğidir ama pazarlık konusu yaptılar! Nadir toprak elementlerinin hammadde olarak yurt dışına satışını yasaklayan, aranması ve işletilmesinin devlet eliyle yapılmasını öngören kanun teklifimizi Meclis’e sunduk. İktidara açık çağrımızdır; bu kanun teklifine var mısınız, yok musunuz?” ifadelerinde bulundular.
TEKNOLOJİK BAĞIMSIZLIK VE YÜKSEK KATMA DEĞER
Teklifte, nadir toprak elementlerinin ham madde olarak değil, işlenmiş ürün olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu sayede Türkiye, kendi teknolojisini üreten, yüksek katma değeri topraklarında yaratan, dışa bağımlılığı azaltılmış güçlü bir sanayi yapısına kavuşacak.
Mevcut özel ruhsatların iptal edilmesi ve madenlerin devlet tekeline alınması öngörülüyor. Böylece söz konusu stratejik kaynakların ulusal güvenlik ve ekonomik çıkarlar doğrultusunda yönetilmesi hedefleniyor.
KÜRESEL STRATEJİK REKABETTE TÜRKİYE’NİN YENİ HAMLESİ
Nadir toprak elementleri; savunma sanayinden elektrikli araçlara, rüzgâr türbinlerinden elektronik cihazlara kadar birçok alanda kullanılıyor. 21. yüzyılın “stratejik altını” olarak tanımlanan bu madenlerde Türkiye’nin atacağı adımlar, ülkenin küresel teknoloji zincirinde rekabet gücünü artıracak.
Kanun teklifinin yasalaşması halinde Türkiye, enerji ve teknoloji bağımsızlığı yolunda önemli bir eşiği geçmiş olacak.
Haber Merkezi