DOLAR 35,5974 0.27%
EURO 36,6832 0.5%
ALTIN 3.085,210,12
BITCOIN 3620535-2.2302%
İstanbul

AÇIK

06:31

SABAHA KALAN SÜRE

Karadeniz Isınıyor: Biyolojik Çeşitlilik Risk Altında

Karadeniz Isınıyor: Biyolojik Çeşitlilik Risk Altında

ABONE OL
4 Aralık 2024 17:05
Karadeniz Isınıyor: Biyolojik Çeşitlilik Risk Altında
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Karadeniz’de yüzey sıcaklığındaki artış derinlere yayıldı. 7 derece ve altında olması gereken soğuk ara tabaka 8 derecenin altına inmiyor. Bu durum akıntılarda değişime ve oksijenli tabakanın incelmesine bağlı olarak biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden oluyor.

İklim değişikliğinin Karadeniz’deki etkilerini gözlemlemek amacıyla hayata geçirilen “Karadeniz’de Dirençli Ekosistemlerde Mavi Büyüme  Gelişimi için Araştırma ve İnovasyon” (BRIDGE-BS) projesinin yaz dönemini kapsayan ikinci deniz seferi haziran ayında gerçekleştirildi.

Türkiye’nin AB ülkeleri ile beraber katkı sunduğu ve Türkiye ayağını TÜBİTAK’ın yürüttüğü Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen proje kapsamında, ODTÜ Bilim-2 Gemisi ile çıkılan sefer 20 gün sürdü.

Yüzeyde 1,5-2 derece ısınma var

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu ile birlikte projeye liderlik eden Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, Aralık 2022’deki ilk sefere kıyasla daha fazla veri topladıklarını belirterek, “Bütün münhasır sınırımızı Hopa’ya kadar çalışma şansımız oldu. 250 kadar noktadan profil topladık. Suyun özellikle dikeydeki yapısını araştırıyoruz” dedi.

Karadeniz’de oksijen azalıyor

Kış ve yaz mevsiminde sıcaklığın çok değişken olmadığı Karadeniz’e özgü soğuk ara tabakanın, eski sıcaklıkların üzerinde olduğunu işaret eden Yücel, şu bilgileri verdi:

“Soğuk ara tabaka iyi gibi görünmüyor maalesef, ısınmanın etkisiyle yapısı bozuluyor, eskisi kadar soğuk değil. Bu, derinde de ısınma olacağı anlamına geliyor. Isınma giderek daha derinlere sirayet ediyor, soğuk ara tabaka kıyılarda oluşuyor ve daha yoğun olduğu için batıyor. Isınma sadece ısınma ile kalmıyor, bunun yanında oksijen kaybı, akıntılarda değişim gibi bir zincirleme etkiyi maalesef getiriyor. Bu seferler sonucunda bunları net olarak bulduğumuzu söyleyebilirim.”

Karadeniz’de oksijenin bittiği derinliğin giderek yükseldiğine dikkati çeken Yücel, denizdeki oksijenin yıldan yıla giderek daha da azaldığını, bununla birlikte, Karadeniz’de, Marmara Denizi’ne göre çok daha kalın bir oksijenli tabakanın mevcut olduğunu kaydetti.

Hidrojen sülfürlü tabaka

Karadeniz’deki hidrojen sülfürlü tabakanın yerinde durduğunu aktaran Yücel, şöyle devam etti:

“Durum kötü ama bunun yerinde durması nispeten iyi. Oksijenin bitip hidrojen sülfürün başladığı 100 metre bandındaki yerlerde çok özel reaksiyonlar cereyan ediyor, bir kısmı mikrobiyal kaynaklı, bir kısmı kendi olağan koşulları. Oksijen kaybı henüz o tabakayı yukarı doğru çıkarmamış. Bizim çok yoğun verilerimizin olduğu 90’lı ve 2000’li yıllarla karşılaştırdığımızda benzer bir yerde duruyor. Oradaki biyojeokimyasal yapının hala hidrojen sülfürü yerinde tuttuğunu düşünüyoruz.”

Yücel, Karadeniz’in baskılara direnemeyerek hidrojen sülfürün yükselmesi durumunda her şeyden önce toplu balık ölümlerinin yaşanabileceği, yüzeyle buluştuğu yerlerde müsilaj benzeri, halk sağlığı açısından sorun yaratabilecek oluşumların meydana gelebileceği ve ortaya çıkacak kötü kokunun bölgeyi etkileyebileceği uyarılarında bulundu.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.